Hikâye sever misin? Seviyorsan sana bir tane anlatayım. Ama sıradan bir eski hikâye değil. Farklı, çünkü bu gerçek insanlar hakkında, şu anda bile dokunaklı ve dehşet verici olan olaylar hakkında. Şimdi biraz eski zamanlara gidelim. Her şey iki ayrı dünyadan gelen bir kız ve bir erkeğin buluşmasıyla başladı. Kısa bir süre, birbirinin varlığından aldıkları mutlulukla güzel güzel gülüştüler. Maalesef bütün güzelliklerin bir sonu var. Savaş patlak verdi – Kötülük Kralı şehri yağmaladı ve robot askerleri her yerde ortaya çıktı. Şehir sakinlerini ayırdılar. Bazılarını işaretlediler, evlerinden çıkmaya ve şehrin geri kalanından devasa bir duvarla izole edilmiş bir yerde yaşamaya zorladılar. Allah’tan çocuklar yalnız değildi – birbirlerini sahiplenmişlerdi. Kader onları paramparça etmeye çalışıyor gibi görünse de, dostlukları birlikte kalmalarını sağladı. Benim Hafızamdaki Biz’in hikâyesi işte bu, ayrılmış fakat tekrar birbirini bulmak için gereken kuvveti bulmayı başarmış olanlara ithaf edilmiş bir oyun.

Benim Hafızamdaki Biz’in hikâyesi, birbirini tamamlayan iki arkadaşın perspektifinden anlatılmaktadır. Her birinin kendi yetenekleri var – kız hızlı koşabilir, erkek gizlice sokulabilir – fakat sadece birlikte çalıştıklarında bütün zorlukların üstesinden gelebilirler. Arkadaşınla eğlenmek mi istiyorsun? Devam et öyleyse! Elinden tut ve dışarıda sizi ne maceraların beklediğini gör. Birlikteyseniz, dünyadaki hiç bir şey sizi durduramaz.